User Tools

Site Tools


en_İyi_diya_bakı_p_emium_esco_t

Dosya da hepsi var burada. Belgelerle, sabit olan şeylerdir. SORU - Tamam, hepsini çıkarmaya gerek yok. CEVAP - Ha, burada, Ali Kaya bizzat bana bu kelimeyi söyledi. Mehmet Ali Bey dedi, sen hemen hemen üzülme dedi, sen solda sıfır sayılabilirsin. Tam 90 işadamı, biz üç ay içerisinde buraya gözaltına aldık dedi. Diyarbakır'dan tam 90 işadamları dedi, biz gözaltına, herkes biletini kesti gitti dedi. Sen de biletini keseceksin dedi. Ben de bilet kesmedim, onbeş gün sonra, bu sefer PKK'lı oldum. SORU - Bilet kesmek demek ne demek? CEVAP - Yani, para vereceksin. Bilet kesme odur; para vereceksin yani, işadamısın yani. SORU - Ne kadar para veriyorsun, ne istiyorlardı? CEVAP - Yani, suçuna göre. SORU - Sizden ne istediler? CEVAP - Benden nakit olarak istemedi; fakat, benim çocuğumdan çok para aldılar, en azından 5 milyar o zamanki parayla aldılar yani. SORU - Kim aldı? CEVAP - Bu Ali Kaya aldı. Ondan sonra, yani, açık ve Başsavcı, zaten, net olarak o parayı aldı, 7 milyar nakit aldı.

CEVAP - Tabiî, o zaman ben bunu söyleyeyim. Ali Kaya, bu işin maşasıdır, yani, paşaların maşasıdır. Bir, o paşanın maşasıdır. Ali Kaya bir figoredir, figürandır. If you are you looking for more about DiyarbakıR Eskort look into the web-page. O yıl içerisinde, aşağı yukarı 900 aileyi Hizbullahtan dolayı mağdur ettiler ve 80-90 kişiyi gözaltına aldılar, o 80-90 kişiden, 8 kişi ancak tutuklanabildi. SORU - 900 aileyi neden dolayı? CEVAP - Hizbullahtan dolayı, iftira, başka bir şey yok, para alıyor dedi. Şimdi, artı, Ali Kaya ben gözaltındayken, aynı bu kelimeyi bana söyledi, gelsin yüzüne de söyleyeyim. SORU - Şimdi, hep Ali Kaya'yı söylüyorsunuz da, Ali Kaya bunu tek başına mı yapıyor? CEVAP - Hayır, Ali tek başına olur mu; ben diyorum ki, figoredir o, yani, bir maşadır. Dosyada hepsi vardır. Birisi Erhan Tavşancı Kurmay Albay, paşanın özel şeyidir, yani, paşa adına İmza atıyor, Kolordu Komutanı Yaşar Büyükanıt adına imza atıyor. SORU - Kim atıyor imzayı? CEVAP - Kurmay Başkanı, 7. Kolordu Kurmay Başkanı ve Kurmay Albayı zaten.

Ne istediğini bilen bir kadınla, ne istediğini bulmak da kolaydır. Neden ben? Çünkü ben ezber değilim. Çünkü ben kalıplara sığmam. Her daim yeniliklere açık kişiliğimle sizleri etkilemek isterim. Benle geçirdiğin vakit, bir hizmet değil; kaliteli Diyarbakır Escort Üçkuyu deneyim olur. Gizliliğe, hijyene, karşılıklı saygıya en az zevk kadar önem veririm. Beni bir kez seçenler, bir daha rastgele arayışlara girmez. Çünkü gerçek doyumun ne olduğunu ancak benimle tanırsın. Erkekleri kendime nasıl çektiğimi soruyorsan… Cevabı basit: Doğallığımla, içtenliğimle, tenimle değil önce gözlerimle Diyarbakır İşinde Uzman Escort yakalarım seni. Sonra yavaş yavaş bedenini değil, zihnini sararım. En sonunda zaten kendini tamamen bırakmak istersin. Ve o andan sonra bana ait olursun. Birlikteliklerime çıktığımda asla karşımda kini müşteri olarak değil ilişkilerime sağlamlık açısından bakarım. Yani anlatmak istediğim ben sizin geçici sevgiliniz değil devamlı görüşebileceğiniz aşkınız olmaya geldim. You must be logged in to post a comment. Diyarbakır Escort Tek Seferlik Görüşme gecemizin ruhunu tanımlayabilecek en isabetli tek şey çetin bir aşk olacak. Evet ikimiz için de geçerli olan tek şey bu.

Beni kaldırdı, yerime gittim. Arkadaşlar geldi, onları da biraz hırpaladı tabiî. Dolayısıyla, bir şey çıkmayınca, sabahleyin raporlarda geldi bizi DGM Başsavcılığına verdiler, gönderdiler. Bir de benim oğlum, rahmetli Emin Altındağ, onu arıyorlardı. O da Hizbullahçıymış. Halbuki, o da burada işadamıdır. Neyse, ondan da bir şey çıkmayınca, biz gittik oraya, savcılıkta İsmail Yazgan Beyi hemen serbest bıraktılar. Başsavcı benim ve Ömer Büyüktimur'un tutuklanmasına bizi havale etti. Tutuklamaya havale etti, nöbetçi mahkeme bir hâkim vardı tanımıyorum ismini, sonradan baktım, adam dedi: “Ben sizi tanımıyorum, siz beni tanımıyorsunuz; fakat, bu dosyayla kusura bakmayın, ben sizi tutuklayamam. Ben hâkimsem, hukukçuysam, ben hukuka dayanarak bu dosyayla, bu şeylerle ben sizi tutuklayamam, haydi gidin.” Başsavcı İtiraz etti. İtiraz etti, yine tutturamadı tabiî. Bizi o an için serbest bıraktı, Hizbullahçılıktan kurtulduk ve nihayet bir hafta on gün sonra takipsizlik kararı verildi. Aradan yirmi gün geçmedi, onyedi gün geçti. SORU - “Takipsizlik kararı verildi” dediniz ya, dava açıldı mı, açılmadan savcılık mı takipsizlik kararı verdi? CEVAP; Savcılık takipsizlik kararı verdi.

Gaffar Okan'da çok gizli bilgiler vardı. Bu adam bu bilgileri verecek diye onu da öldürttüler ve Hizbullah'a şey ettiler, Hizbullah’a mal ettiler. Şimdi, 98'deki macera bu. SORU - Sayın Başkanım, bunlar çok büyük iddialar. CEVAP - Hayır, bu galip zan öyle. SORU - Çok bilgi vardı onda diyor, onun için. SORU - Adam öldürdüler deyince başka, böyle tahmin ediyorum deyince başka. CEVAP - Çünkü, o benimle de konuştu. Benim taziyeme geldi 92'de, benim oğlumun taziyesine geldi. Şimdi, sıra buraya geldi. Şimdi, biz, bu işleri, Nihat Çakar'ın bu yaptıklarını hazmedemedik, şikâyet ettim, müfettişler istedim. Gelen iktidarın müfettişleri başsavcıyı denetliyor. Başsavcıyı nasıl denetleyeceksin. Adam vicdanları tabiî tamamıyla ceplerine koyuyorlar. Benim de ifademi alıyor, puf, hiçbir şey yok. Nihayet baktık çaremiz yoktur, biz kliktik dava açtık, Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davası. SORU - Savcı aleyhine? CEVAP - Tabiî, başsavcı aleyhine. Bir dosyamız kazandı. O da açtı. Onun bir dosyası reddedildi, Yargıtaya gönderdi. Yargıtay da reddi onayladı, temyizi onayladı. Şimdi, bu rahat durmadı.

en_İyi_diya_bakı_p_emium_esco_t.txt · Last modified: 2025/08/01 14:53 by vernellmendoza