1999'un sonlarında Atta, Şehhi, Jarrah, Bahaji ve bin el-Shibh, Ruslara karşı savaşmak için Çeçenya'ya gitmeye karar verdiler, ancak son dakikada Halid el-Masri ve Muhammed Veled Salahi tarafından planlarını değiştirmeye ikna edildiler. Geldikten sonra El-Kaide lideri Muhammed Atıf tarafından “uçak operasyonu” planına uygun adaylar olarak seçildiler. 29 Kasım 1999'da Muhammed Atta, Türk Hava Yolları'nın TK1662 sefer sayılı uçağına binerek Hamburg'dan İstanbul'a gitti ve burada TK1056 sefer sayılı uçuşla Karaçi, Pakistan'a geçti. Bin Ladin onları görev hakkında genel bir bilgi edinmek için Atef'e gönderdi ve ardından ayrıntıları gözden geçirmek için Halid Şeyh Muhammed'i görmeye Karaçi'ye gönderildiler. Bin el-Şibh gelmeden önce bile Atta, Şehhi ve Jarrah, Usame bin Ladin'in kendileriyle buluşmayı beklediği Kandehar'daki evinin yakınındaki Ghamdi Evi'ne gönderildi. Bin Ladin onlardan sadakat sözü vermelerini ve intihar görevlerine katılmalarını istedi; Atta ve diğer üç Hamburglu da bunu kabul etti. Bunun yerine Kasım ayının sonlarında iki haftalık bir süre boyunca Afganistan'a gittiler. Hepsi iyi eğitimliydi, Batı toplumunda yaşama deneyimine sahiptiler, ayrıca biraz İngilizce de biliyorlardı ve vize alabilecek durumdaydılar.
SORULAR CEVAP BULMALI Çocukların en fazla merak ettikleri konulardan biri dünyaya nasıl geldikleridir. Eğer cinsellikle ilgili merak ve hayret uyandırıcı cevaplar veriliyorsa çocuk o alana ilgi duymaya başlar. Çocuğun merak ve şaşma duygusu, öğrenmede kullandığı iki anahtar duygudur. Soran çocuk, daima hayatı daha basit öğrenir, sorunlara daha kolay çözüm getirir. Çocuğu cinsellik hakkında bilgilendirmemenin sakıncaları göz ardı edilmemelidir. Konu ergenlik döneminde açıklandığında ise cinselliğin insan hayatında manâlı bir yerinin olduğunu ve bunun özel ve kayda değer bir kişiyle yaşanması gerektiğini, bu kişinin de insanın hayat arkadaşı, yani eşi olması gerektiğini adapte etmek gerekir. Sorulan soru yanlış olabilir, ama çocuk nasıl yürümeyi düşe kalka öğrendiyse dürüst soru sormayı da yanlış sorular sora sora öğrenecektir. Çocuk merak ettiği bu konuyu bir şekilde ya arkadaşlarından ya da internetten yalan yanlış, kulaktan dolma bilgilerle öğrenebilir. Cinsel eğitim verirken bu konuda çocuğun merakını ve hayretini uyandırmamaya da özen gösterilmelidir. Bu yüzden çocuğu azarlamadan, terslemeden, içindeki merak duygusunu yok etmeden sorularına yanıt atamak, o an verilecek bir cevap bulunamıyorsa “Bu konuyu araştırıp cevaplayayım” çağırmak ve fiilen de araştırıp, düşünüp cevap belirlemek yerinde bir davranış olacaktır. Hem anne-babanın çocuğun bu konudaki sorularını cevapsız bırakması çocuğun soru sorma kapasitesini düşürür, bu kapıyı da kapatmamak gerekir. Bu Nedenle çocuğa bu konu hakkında yalan söylenmemiş olur. Cinsellik kadınla erkek arasında çok özel bir durumdur. Çocuk bunu sorduğu süre ona büyük bir insana anlatırmış gibi “Çocukları leylek getiriyor derler ama bu içten değil. Büyüdüğünde anlatacağım” şeklinde bir anlatmak gerekir. Ama detaylarını öğrenmen için biraz daha büyümen gerekiyor. Bu soruyu sorman, merak etmen, ağırlık vermen hoş bir şey.
İlk tematik TV kanalı: Eko TV (1992) (Eko TV, Koç Holding tarafından, 1992'de hazırlıklarına başlanarak, dünyanın önde gelen yayın kuruluşları Time-Warner ve Canal Plus ile ortaklığa girilerek, ayrıca Cine5 gibi şifreli yayın yapması planlanarak 1995 yılının ilk aylarında yayın hayatına başlaması öngörülmüş ancak 1996'da açılıp, 1999'un sonlarına kadar Türkçe müzik yayını yapmış televizyon kanalıdır. Eylül ayında yeni yayın dönemine girilmesiyle birlikte Eko TV, If you loved this informative article and you wish to receive more information concerning buradan bilgi alın please visit our own web-site. yayın hayatına başladı. 11 Ekim 1999 tarihinde Eko Tv'nin karasal yayınları kesilerek CNN Türk'ün yayını başladı. Test yayını ekranı, siyah zemin üzerinde iki beyaz çizgiden oluşuyordu. Eko TV'nin karasal yayın frekansı, Amerikan Time Warner şirketinin dünyaca ünlü haber kanalı CNN'in, Türkiye'de Doğan Yayın Holding tarafından yayına başlatılacak olan versiyonu CNN Türk'e devredildi. 1996 yılında karasal test yayınına başlamıştır. Tarihler 17 Ağustos 1999'u gösterdiğinde, Marmara Depremi'nin hemen akabinde müzik yayını kesildi ve 7/24 siyah beyaz Yeşilçam filmleri yayınlanmaya başladı. Bir süre kablolu televizyon üzerinden yayınlarına devam eden Eko TV, 27 Kasım 1999 tarihinde kapandı.) 1998 - 1999 dönemine gelindiğinde Eko Tv'de tenhalık baş gösterdi. Hatta 30-35 kadar video klip, belli bir sıraya konularak 7/24 aynı sırayla dönmeye başladı. 1 Ocak 1999 tarihinde Digiturk platformunun kurulmasıyla, buradan da yayına başlamıştır. Ancak bu da çok uzun sürmedi ve eski video kliplere dönüş yapıldı. Son derece renkli ve düzeyli bir yayın anlayışına sahip olan Eko TV'de ilk kez tanıdığımız isimlerden biri, kendi programının sunuculuğunu üstlenen Ayça Tekindor olmuştur. Canlı yayınlar kesildi, sadece klip yayını ile devam edilir oldu.